PİR SULTAN ABDAL
Türk edebiyatının önemli simalarından olup adından en çok söz edilen şairlerdendir. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. 16. yy’da yaşamıştır. Asıl adı Haydar’dır. Hayatı menkıbelerle doludur. Yıldızeli’nin Banaz köyünde doğmuş, çocukluğu bu köyde geçmiştir. 15 yaşına gelince Banaz’dan ayrılıp Elmalı ve Çorum’daki Bektaşi dergahlarında eğitim görmüş; daha sonra sipahi olmuş; Osmanlı ordusunda Belgrad Seferi2ne katılmış ve Budin Kalesi’nin fethinde bulunmuştur. Seferden sonra Çorum’a dönüp, tekra dergaha girmiş; bir süre sonra da vekil olarak Pir’in postuna yani makamına oturmuştur. Pir Sultan dergaha kapanıp kalmamış; etrafıyla ilgilenmeye başlamıştır. Dergah, kısa sürede çevreden gelen sıkıntılı ziyaretçilerle dolup taşmaya başlamıştır. Sivas Valisi Hızır Paşa tarafından bu durum, tehlike olarak dğerlendirilmiş ve önce Şeyh Haydar hapse atılmış; sonra da astırlımıştır. Mezarı söylentiye göre bugün Sivas’ta Kepçeli mevkiinde, taş yığını görünümündeymiş. Bu taş yığını asılması sırasında Hızır Paşa’nın emriyle atılan taşlardan oluşmuş. Ölmeden önce 1574’te ölen musahibi Ali Baba’ya şiir söylediğine göre bu tarihten önce asıldığını söyleyebiliriz.
Pir Sultan tabiat, hasret, dert gibi konularda şiirler ortaya koymuşsa da daha ziyade Alevi inacını dile getiren değişler söylemiştir. Şöhretini de bu şiirlere borçludur. Yedi büyük Alevi şairinden (Fuzuli, Nesimi, Şah Hatayi, Virani, Kul Himmet, Yemini) birisidir. Edebiyatımızda diğer şairler üzerinde etkisi olan şairlerin başında gelir. Şiirlerini sazı eşliğinde söylemiştir. Pervasız ve yapmacıksız bir üslubü vardır.
Kaynak: Sivas Halk Şairleri cilt IV, sayfa 417-420, Doğan KAYA
Editör: Taha TUNAKAYA Sivas 1000 Temel Eser
Hazırlayan: Murat KANDEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder