VEHBİ CEM AŞKUN
Eğitimci, şair, yazar, folklor araştırmacısı.
Baba adı Ömer Lütfi annesininki Huriye’dir. İlk ve orta öğrenimini sıvasta tamamladıktan sonra erkek öğretmen okulunu bitirdi. Merzifon İrfan İlköğretim Okulu’nda öğretmenliğe başladı(1929-30). Yedi yıl süren öğretmenlik görevinden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsüne devam ederek türkçe bölümünden mezun oldu(1937). Sivas ve Ezincandaki memuriyetlerinden sonra emekliliğine kadar Eskişehir Anadolu Lisesinde öğretmenlik yaptı. Yazı hayatına ‘Şahlanan Yıldırım’ adlı şiiri ile İzmir’in Anadolu gazetesinde başladı(1929). Yanı sıra Hizmet, Ahenk, Yeni Asır, Halkın Sesi’nde de yazdı. Halk edebiyatına yönelerek saz şaairlerine ait metinler yayınlamaya başladı. Kızılırmak ve Ülke gazetelerinde başmakaleleri yayınlandı. Sivas’ta yazı işleri yönetiminide bizzat kendisinin üstlendiği Yayla dergisini çıkarmaya başladı. (1944\1-1946\45) kırk yılı aşkın yazı hayatını ömrünün son günlerine dek sürdürdü. Şaair Feyzullah Moral’ın kızı Edibe Hanım ile olan evliliğinden İnal Cem ve Ömer adlarında iki oğlu oldu.
Halk edebiyatı ve folklorla ilgili eserleri: Oğuz Destanı (1935), Büyük Halk ve Saz Şairi Emrah (1942), Sivas Folkloru (C.1-2,1941-1943), Aşık Ruhsati (1945), Sivas Şairleri (1948), Piribaba (1947), Terzibaba ve Erzincan Şairleri (1956), Halk Edebiyatında Yerme ve Güldürüler(1973)
Diğer eserleri: Adsız Kitap (Hasan İzzettin Dinomo ile,1931) Ulusal Duyuşlar (1935), Atatürk Köyünde Uçak Günü (Piyes, 1936), Çocuklara Şiirler (1943), Sivas Kongresi (1945), Göllerin Musikisi (1949), Fatih Destanı (1955), Kurtulan Merzifon (1956), Öksüz Yusuf (hikayeler, 1958), Geçmiş Günler(şiirler,1960), Kader (Roman,1962), Ölümsüz Atamız (Şiirler,1963), Sivas Sultanı Kadı Burhanettin(1964), Duygu Dünyası ve Mevlana (1970), Eskişehir ve Uluları (1978), Ayet ve Hadislerin Işığında Ahlaki Sohbetler, Mesnevi’den Seçmeler.
OKURLARIMA
Hür doğdum, hür haykıran bir şairim ben ka’ri
İçli Duygularımın sonu yok, hududu yok.
Kanatlanan bir ruhum uçabilseydim bari,
Bedbin saymayın sakın, dertliyim, gözyaşım çok
Dinle ka’ri hicranın ezgilerini dinle,
Ruhun yanık bir kalbin seslerinde yıkansın
Başbaşa bulacaksın derdimi dertlerinle,
İçli kalbin şu gönül ezgileriyle yansın.
BENİM OLSAN
Ne dert kalır ne hüzün
Bir sudur akar zaman
Seni ilk gördüğüm gün
Dedim ah benim olsan
Yıl değil aylar geçti
Kavuşmak şimdi bir an
Kış geçti, bahar geçti
Dedim ah benim olsan
Yeter üzme, çabuk gel,
Uzamasın bu hicran
Bugünlerden çok evvel
Dedim ah benim olsan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder